Nesnelerin İnterneti kavramı adını artık daha sık duyduğumuz bir kavram. Günlük yaşantımızda daha fazla karşılaştığımız Nesnelerin İnterneti kavramı birçok sektörün altyapısını oluşturuyor. Sadece teknolojik değil, toplumsal bir devrim olarak karşımıza çıkan Nesnelerin İnterneti diğer adıyla İnternet of Things sadece şirketlerin değil bireylerin de yaşamlarında köklü değişimlerin habercisi diyebiliriz
Üzerinde çalışmaların sıklaştığı Nesnelerin İnterneti yakın zamanda çok daha yaygın ve etkin kullanılmaya başlayacak. Dünyada milyarlarca nesnenin ağa bağlı hale gelmesiyle oluşacak dev veri ekosistemi, yeni bir dönüşümü beraberinde getirecek. Nesnelerin İnternetine dair detaylara birlikte bakalım.
Nesnelerin İnternet Nedir?
Nesnelerin İnterneti, aklınıza gelebilecek her nesnenin (telefon, bilgisayar, ev sistemleri, robotlar) bir şekilde internete erişip, diğer cihazlarla iletişim halinde olması anlamına gelir. Günümüzde Nesnelerin İnterneti, ev aletlerinden akıllı şehirlere kadar uzanıyor. Nesnelerin interneti sadece internete bağlanan cihazlara değil, IoT cihazları insanlarla iletişime geçen bir sisteme sahip.
İnternet of Things olarak da tanımlanan Nesnelerin İnterneti, farklı haberleşme sistemlerini kullanabilme olanağına sahiptir. Haberleşme sistemleri ise nesnelerin gerekli olduğu hallerde iletişim kurabilmelerini ve kendi içlerinde birbirleri ile bağlantı kurmalarını sağlıyor. Nesneler arasında yapılan bu bilgi paylaşım fonksiyonu geliştirilen bir ağ sayesinde sistemde bulunan cihazlara entegre edilebiliyor.
Etrafımızdaki cihazlar, sensörler ve bağlantı olanakları Nesnelerin İnternetinin kullanılarak oluşturulan akıllı şehirler günümüzde üzerinde çalışılan ve yaygınlaştırılan sistemler olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle Endüstri 4.0 ile başlayan 4. Endüstri devrimi sayesinde oluşan akıllı fabrikalar içerisinde de bu sistem kullanılıyor. Bu sistem sayesinde fabrikalarda üretim performansı maksimum seviyeye çıkıyor.
Nesnelerin İnterneti Ne Zaman Ortaya Çıktı?
İlk kez 1999 yılında Kevin Ashton tarafından kullanılan Nesnelerin İnterneti son yılların popüler ağ sistemine dönüşmüş durumda. Nesnelerin İnternetinin tarihteki ilk uygulaması, 1991 yılında Cambridge Üniversiteli bir grup akademisyen tarafından kahve makinesinin görüntülerinin kameralı bir sistem sayesinde internet üzerinden paylaşılmasından sonra günümüze kadar geliştirilerek gelmiştir. Bir araştırmaya göre, 2020 yılında yaklaşık 26 ile 50 milyar arasında ürünün bir şekilde internete bağlanılacağı tahmin ediliyor.
Nesnelerin İnternetinin Avantajları Nelerdir?
Endüstri 4.0 çağında yeni teknolojilerin her geçen gün dönüşmesi ve veri yönetiminin günümüzün olmazsa olmazı Nesnelerin İnterneti kavramının hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olacağına işaret ediyor. Şirketler ve yatırımcılar dijital kültüre yatırım yapıyor ve gelişimine katkı sağlıyor. Dijital dönüşüm sürecinde Nesnelerin İnterneti benimsendiğinde ve yaygınlaştığında dijital kültürün evrilmesi söz konusu olacak. Hayatı kolaylaştıran teknolojiler hayatımızın her alanına dahil olacak ve internet verimli bir ekosistem haline gelecek.
Nesnelerin İnternetinin en çok değişim ve dönüşüme sahne olacağı sektörlerden biri sağlık sektörü diyebiliriz. Sağlık performansını inceleyen mobil uygulamalar, akıllı bileklikler ve birbirine bağlı kişisel nesneler, gelecekte yeni sağlık modellerini ortaya koyacak. Akıllı sensörler ve ameliyathane ortamında çalışabilen robotlar sağlık sektörüne önemli katkılar sağlayacak.
Akıllı şehirlerin oluşturulması ve yaşamımızı büyük ölçüde kolaylaştırması da nesnelerin internetinin sağladığı avantajlar arasında yer alıyor. Yenilenebilir enerjinin yaygınlaşması da Nesnelerin İnterneti sayesinde artacak. Cihazlar enerjiyi korumak için yeşil kaynaklara yönelecek ve enerji sistemi ayarlarını gerçek zamanlı olarak optimize edebilmek, enerji tüketen cihazların performansını izlemek ve analiz edebilmek mümkün olabilecek.
Yenilenebilir enerji sistemlerinin temel bileşeni olan depolama, nesnelerin interneti sayesinde uygun maliyetli olarak sunulabilecek. Akıllı şebeke sistemleri sayesinde güç verimli olarak dağıtılacak ve elektrik kesintileri yaşanma olasılığı azalacak.
Nesnelerin İnterneti tabanlı trafik yönetim sistemleri sayesinde taşıtlar daha rahat gezinebilecek ve trafikte uzun süre kalıp zaman kaybetmeyecek. Sürücüsüz otonom arabalar sayesinde trafikte yaşanan kazalar azalacak.